SURİYELİ MÜLTECİ ÇOCUKLAR İÇİN YAZ ANAOKULLARI PROGRAMI PROJESİ

17/02/2017 13:30
Turkey
   
  Çalışma özeti:

Anne-Çocuk Eğitim Vakfı (AÇEV) tarafından gerçekleştirilen bu proje ile Suriyeli mülteci çocuklara ana dile ve kültüre duyarlı bir okul öncesi eğitim hizmetinin ulaştırılması hedeflenmiştir. 

Bir erken müdahale programı çerçevesinde gerçekleştirilen projenin bu hedefe yönelik alt amaçları ise (1) Türkçe temelli ana dil-Arapça destekli Okul Öncesi Eğitim Programı (OEP) uyarlaması ile Suriyeli çocukların Türkçe öğrenmelerini desteklemek ve (2) sosyal-duygusal, bilişsel, motor ve öz bakım gelişim alanlarında temel becerileri edinmelerine destek sağlayarak çocukların ilkokula hazır bulunuşluklarını yükseltmek olmuştur. 

OEP, 2016 yılı Temmuz ila Eylül ayları arasında 9 hafta boyunca İstanbul'un Esenler ilçesinde iki okulda toplam 18 öğretmenin 8 sınıf bazında ikili takım öğretmenliği çalışması çerçevesinde 5-6 yaş arası 128 Suriyeli mülteci çocuk ile uygulanmıştır. Öğretmenlere uygulama öncesi teorik ve pilot eğitimler verilmiş ve uygulama süresince saha danışmanları tarafından OEP profesyonel gelişim desteği sağlanmıştır. Erken çocukluk yıllarının temel gelişim alanlarını destekleyecek şekilde yapılandırılmış etkinliklerden oluşan OEP, sınıflarda çift dil kurgusu içerisinde giderek farklılaşan yoğunluklarda Arapça ve Türkçe uygulanmıştır. 

Proje, uygulama süreci boyunca çeşitli izleme/değerlendirme çalışmalarıyla sistemli bir şekilde takip edilmiştir. Programın çocuklar üzerindeki etkileri, çok boyutlu olarak yapılandırılmış 300'ün üzerinde gözlem formunun analizleri neticesinde ortaya konmuştur. Ayrıca, öğretmenlerle odak grup görüşmeleri, çocukların aileleri ile bireysel mülakatlar ve çocuk-dostu araştırma yöntemleri baz alınarak kurgulanmış çocuk görüşmeleri gerçekleştirilerek programın doğrudan çocuklar dolaylı olarak aileler üzerindeki etkileri kapsamlı bir nitel araştırma çerçevesinde değerlendirilmiştir. Projenin etki değerlendirmesi, çocukların üç temel gelişim alanında önemli ilerlemeler kaydettiğini ortaya koymuştur.

Türkçe Dil Gelişimi: Dil yeterliliği skalasına göre, çocukların büyük çoğunluğu Türkçe anlama ve konuşma becerisi bakımından programa 0 ila 1 noktasında başlamıştır. 9 haftalık yoğunlaştırılmış yaz anaokulları uygulamasının, çocukların öncelikle Türkçe alıcı dil gelişimini desteklediği görülmüştür. İfadesel dil gelişimi program sonunda hedef kitlenin genelinde 3 ila 5 sözcüklü cümleler kurabilme becerisi şeklinde kendini göstermiştir. 

Sosyal-Duygusal Gelişim: Çocuklar sınıf ortamında paylaşma, yardım etme, iş birliğine dayalı oyun kurma, sınıf toplumu bireyleri ile güvene dayalı bağ kurma davranışlarını geliştirip, bu davranışları sınıf ötesinde ev ve mahalle ortamına taşımışlardır. Çocukların ev ortamında aile bireyleriyle uyum iyiliği kuvvetlenmiş, bu bireylerle iletişim sıklığı artmış; saldırgan ya da agresif davranışlarının yerini daha sakin, uzlaşmacı davranış örüntüleri almıştır. 

Bilişsel Gelişim: Haftalık bazda kavramsal açıdan yoğunlaşarak ilerleyen konuları çocuklar giderek daha iyi özümsemişlerdir. Neden-sonuç ilişkisi kurma becerisi program boyunca gelişmiş, dikkat süreleri uzamış, hatırlama sıklıkları artmış ve hatırlanan detaylarının giderek zenginleştiği görülmüştür. Renkler, şekiller, boyut, miktar gibi temel bilişsel kavramaları öğrenmişler ve sınıflandırma, eşleştirme, gruplara ayırma gibi alt bilişsel becerileri de sergilemişlerdir. 

Nitel Bulgular: Bir sınıf toplumunun katılımcıları olmak, öğretmenleri tarafından "dinlenilmek/duyulmak" çocuklarda "mutlu olmak, hoşuna gitmek, sevmek, güven duymak" gibi olumlu hisler uyandırmıştır. Program çocuklara, toplumsal hayatlarında oldukça kısıtlı olan sosyalleşme süreçleri için destekleyici bir ortam sağlamıştır. Çocukların dilsel ve kültürel kimlik algılarının oluşmasında konuştukları ana dil, göç vatanına uyum sağlamak için öğrenme ihtiyacı hissettikleri yabancı dil, etnisite farkındalıkları, dünyaya gelinen ülke, anavatanda yaşanılan hayata dair anılar, anavatanda geride kalan sevgi bağı geliştirdikleri kişiler ve iç savaş/göç yaşantıları gibi faktörlerin belirleyici olduğu anlaşılmıştır. Türkiye'de toplumsal hayatta maruz kaldıkları ayrımcılığa dair farkındalıkları; çocukların göç vatanında, özellikle mahalle hayatında, "istenmeyen çocuk" algısı geliştirmelerine sebep olmuştur. 

Çocuğun kaydettiği olumlu ilerlemeleri gören ebeveynlerin çocukluk algısı ve çocuğa yaklaşımı birçok boyutta değişmiş; ebeveynlik tutumlarını çocuğa uyumlamaya yönelik davranış biçimleri geliştirdikleri anlaşılmıştır. Çocuğa gösterilen ilgi artmış, çocuk daha çok "dinlenilmeye" başlanmış, çocuğun öğrenme potansiyeli fark edilmiş, bir şeyler başarabileceği inancı gelişmiş ve çocuğa daha çok söz ve karar verme hakkı sağlanmaya başlanmıştır. Çocuk bazındaki program etkilerinin dolayısıyla çocukta yaşanan değişimin Anne/Baba Destek Programı olmadan dahi ev ortamına taşınıp ebeveynde olumlu bir dönüşüm yarattığı anlaşılmıştır. 

Suriyeli Mülteci Çocuklar İçin Yaz Anaokulları Programı Projesi, çocukların dil gelişimlerini, sosyal-duygusal gelişimlerini ve bilişsel becerilerini belirli bir seviyeye ulaştırarak ilköğretime "hazır bulunuşluklarını" yükseltmiştir. Proje genel anlamda, elverişsiz koşullarda risk faktörlerine maruz kalan Suriyeli mülteci çocukların gelişimsel olarak örselenebilir olmaktan dirençlilik geliştirmeye doğru geçişlerini destekleyecek beceriler edinme sürecinde çocukların hayatlarında bir fark yaratmış ve Türkiye'de eğitim hizmetlerine erişimleri konusunda eşit bir başlangıç için fırsat eşitliği sağlamada önemli bir sivil toplum hizmeti olmuştur.

 

 
  17.02.2017, 13:30, EF 506